İlişkilerde yaşanan problemler, bireylerin geçmiş deneyimleri, kişilik özellikleri, iletişim becerileri ve duygusal durumları gibi çeşitli sebeplerden kaynaklanabilir. 

1. İLETİŞİM PROBLEMLERİ

İletişim problemleri, çiftlerin duygularını, düşüncelerini ve ihtiyaçlarını açıkça ifade edememesi veya karşı tarafın mesajlarını yanlış anlaması ile ilişkilidir.

Aktif Dinleme Eksikliği: Birçok kişi, partnerini gerçekten dinlemek yerine, ne söyleyeceğini düşünür. Aktif dinleme, empati kurmayı ve karşı tarafın duygularını anlamayı gerektirir.

Savunmacı Davranışlar: Eleştiri karşısında savunmacı davranmak, iletişim problemlerini artırabilir. Bu durum, kişinin çocukluk deneyimlerine ve benlik algısına bağlı olarak ortaya çıkabilir.

İletişim Tarzı: Pasif, agresif veya pasif-agresif iletişim tarzları, sağlıklı iletişimi engelleyebilir. Çiftlerin açık ve doğrudan iletişim kurmayı öğrenmeleri önemlidir.

2. GÜVEN PROBLEMLERİ

Güven problemleri, partnerler arasında sadakat, dürüstlük konularında yaşanan sıkıntılardır.

Geçmiş Deneyimler: Daha önceki ilişkilerde yaşanan ihanet veya aldatma, mevcut ilişkide güven sorunlarına yol açabilir.

Çocukluk Deneyimleri: Çocukluk döneminden gelen ve kişide iz bırakan deneyimler yetişkinlikte ilişkilere yansıyarak güven bağını etkileyebilir. Kişi farkında olmadan güven ilişkisini sağlıklı biçimde geliştirememiş ve o güven bağını eksik ya da yetersiz kurmuş olabilir. Bu bireyler partnerlerine güvenmekte zorlanabilir.

Özsaygı ve Özgüven: Düşük özsaygı ve özgüven, kişinin partnerine güvenini zayıflatabilir. Kişi, kendini yeterince iyi görmediği için partnerinin de onu terk edeceğini düşünebilir.

3. KISKANÇLIK

Kıskançlık, partnerin başka biriyle duygusal veya fiziksel bir ilişki içinde olabileceği korkusu veya inancıdır.

Kaybetme Korkusu: Geçmişte sağlıklı biçimde geliştirilmeyen güven bağı, yetişkinlikte partnerlerinin dikkatini ve sevgisini kaybetme korkusu olarak ortaya çıkabilir.

Kontrol İhtiyacı: Kıskançlık, bireyin ilişkide kontrol sağlama isteğinden kaynaklanabilir. Kişi, partnerini kontrol ederek güvence sağlamaya çalışır.

Düşük Özsaygı: Kendi değerini düşük gören bireyler, partnerlerinin başka birini tercih edebileceğinden korkar.

4. BAĞIMLILIK VE BAĞIMSIZLIK İHTİYACI

İlişkilerde, partnerlerin birbirine aşırı bağımlı olması veya bağımsızlık ihtiyaçlarının karşılanmaması sorunlara yol açabilir.

Bağımlı Kişilik: Bağımlı kişilik özelliklerine sahip bireyler, partnerlerine aşırı derecede bağımlı olabilir ve bu da partnerin kendini boğulmuş hissetmesine neden olabilir.

Bağımsızlık İhtiyacı: Aşırı bağımsızlık ihtiyacı olan bireyler, partnerleriyle yeterince yakınlık kurmakta zorlanabilir. Bu durum, duygusal mesafe ve yalnızlık hissine yol açabilir.

Denge Sağlama: Sağlıklı bir ilişki, bağımsızlık ve bağlılık arasında bir denge gerektirir. Bu denge sağlanamadığında, ilişkide çatışmalar yaşanabilir.

5. İLİŞKİ DİNAMİKLERİ VE GÜÇ MÜCADELELERİ

İlişkilerde güç mücadeleleri, partnerlerin karar verme ve kontrol etme konularında yaşadığı çekişmelerdir.

Güç ve Kontrol İhtiyacı: Bireylerin geçmiş deneyimleri ve kişilik özellikleri, ilişkideki güç ve kontrol dinamiklerini etkileyebilir. Kontrolcü kişiler, ilişkide üstünlük kurma çabasında olabilir.

Eşitlik ve İş birliği: Sağlıklı ilişkilerde eşitlik ve iş birliği önemlidir. Partnerler arasında adalet ve saygı olmadığında, güç mücadeleleri kaçınılmaz hale gelir.

İletişim ve Uzlaşma: Güç mücadelelerinin üstesinden gelmek için açık iletişim ve uzlaşma yetenekleri geliştirilmelidir. Bireyler, karşılıklı anlayış ve saygı çerçevesinde ortak kararlar almayı öğrenmelidir.

6. CİNSEL PROBLEMLER

Cinsel problemler, partnerlerin cinsel yaşamlarında yaşadığı uyumsuzluklar ve tatminsizliklerdir.

Duygusal Yakınlık: Duygusal yakınlık eksikliği, cinsel sorunlara yol açabilir. Partnerler arasındaki duygusal bağın güçlendirilmesi, cinsel uyumu artırabilir.

İletişim Eksikliği: Cinsel ihtiyaçlar ve beklentiler hakkında açıkça konuşamamak, cinsel yaşamda sorunlara yol açabilir. Bireyler, cinsel iletişimi güçlendirmelidir.

Cinsel Travmalar: Geçmişte yaşanan cinsel travmalar, cinsel ilişkiyi olumsuz etkileyebilir. Bu tür travmaların terapötik müdahalelerle ele alınması önemlidir.

7. ZAMAN VE İLGİ DAĞILIMI

Partnerlerin birbirine yeterince zaman ve ilgi ayıramaması, ilişkide sorunlara yol açabilir.

Yoğun İş ve Sosyal Hayat: İş yükü ve sosyal aktiviteler, partnerlerin birbirine zaman ayırmasını zorlaştırabilir. Bu durum, ilişkide ihmal hissine yol açabilir.

Öncelikler ve Değerler: Partnerlerin ilişkiye verdikleri önemin farklı olması, zaman ve ilgi dağılımında dengesizliklere neden olabilir.

Kaliteli Zaman: Partnerler, birlikte geçirdikleri zamanı kaliteli ve anlamlı hale getirmelidir. Ortak aktiviteler ve hobiler, duygusal bağı güçlendirebilir.

8. FİNANSAL PROBLEMLER

Finansal problemler, partnerlerin para konularında yaşadığı uyumsuzluklar ve çatışmalardır.

Para Yönetimi: Bireylerin para yönetimi konusundaki farklılıkları, ilişkide çatışmalara yol açabilir. Harcama, biriktirme ve borçlanma konularında ortak bir yaklaşım geliştirilmelidir.

Finansal Stres: Ekonomik zorluklar, bireylerde stres ve kaygı yaratabilir. Bu durum, ilişkideki diğer sorunları da tetikleyebilir.

Açık İletişim: Finansal konular hakkında açık ve dürüst iletişim kurmak, problemlerin çözümüne yardımcı olabilir. Bireyler, finansal hedefler ve beklentiler konusunda anlaşmalıdır.

‘’İlişkilerde yaşanılan problemler, karmaşık ve çok yönlüdür. Bu problemler, bireylerin kişilik özellikleri, geçmiş deneyimleri ve duygusal durumları gibi pek çok sebepten kaynaklanabilir. Ruhsal açıdan, bu problemleri anlamak ve çözmek için empati, açık iletişim, duygusal düzenleme ve iş birliği becerilerinin geliştirilmesi önemlidir. Yukarıda anlatılanlar tedavi edici nitelikte olmamakla birlikte, farkındalık amaçlı aktarılmıştır. İlişki terapisi, çiftlerin bu becerileri kazanmasına ve ilişkilerinde sağlıklı dinamikler kurmasına yardımcı olacaktır.’’

Kl.Psk.İlyada Gençer