Palyatif bakım; Dünya Sağlık Örgütünün tanımlaması ile “Yaşamı tehdit eden hastalıklardan kaynaklanan problemler ile karşılaşan hastaların yaşam kalitesini, başta ağrı olmak üzere tüm fiziksel, psikososyal ve ruhsal problemlerin erken tespit edilerek ve etkili değerlendirmeler yapılarak önlenmesi, azaltılması veya hafifletilmesi yolları ile yaşam kalitesini artırmayı hedefleyen yaklaşımdır.”
Palyatif bakımda psikolojik destek büyük önem taşımaktadır. Birey yaşamını tehdit eden hastalık ile mücadele sürecindeyken yaşadığı ruhsal çöküntü, bunalım, korku ve kaygılarla boğuşurken bu psikolojik belirtileri olabildiğince hafifletmek amaçlanır. Palyatif bakım sürecindeki tüm psikoterapilerde, palyatif dönemdeki birey için amaçlanan süreç terapi hedeflerinin dışında kişinin acısını paylaşmak, önemsenmek, umursanmak ve iyi hissettirmek çok daha öncelikli olmaktadır. Palyatif süreçteki birey psikolojik desteğe bazen karşı çıkabilir, gereksiz görebilir, yorucu bulabilir ve direnç gösterebilir. Bu gibi durumlarda aslında terapistin tüm kalbiyle kendinden bir şeyler verebilmeye gayret etmesi ve eşlik edebilmesi danışanın terapiye katılımını belirgin şekilde arttırmaktadır.
Palyatif dönemdeki bireylere psikolojik destek nasıl sağlanır?
Palyatif dönemdeki bireylere psikolojik destek öncelikle psikoeğitim üzerinden iletişim kurularak sağlıklı bir bakış açısı geliştirilmesi üzerinden yapılır. Danışanın kaygısını anlamak ve tanımlamak bir sonraki aşamayı oluşturmaktadır. Bu sürece gelindikten sonra danışanın kaygısının gerçeklik durumuna bağlı yaklaşım ve müdahaleler geliştirilebilir. Kaygı seviyesinin gerçeklik ile ilişkisi değerlendirilirken yakınlarından ve doktorundan bilgi alınmalıdır, daha sonra bu kaygı seviyesini yönetilebilir bir hale getirmek için uygun görülen bilişsel ya da davranışçı teknikler kullanılır. Burada danışanın başa çıkma mekanizmaları da göz ardı edilmemelidir. Danışanın hastalığını nasıl değerlendirdiği, bilişsel süreçleri dikkatlice ele alınarak düzenlenmelidir. Ayrıca palyatif dönemdeki bireyler ile grup psikoterapisi, bireysel psikoterapi gibi kullanılan ve etkinliği yüksek bir yöntemdir. Grup veya bireysel olarak yapılan tüm terapötik müdahaleler, gevşeme, stres yönetimi, kaygı ile baş etme, bilişsel yeniden yapılandırma, problem çözme ve psikoeğitim uygulamalarıyla desteklemekteki amaç; hastanın ve zaman zaman hasta yakınlarının zor süreçlerine eşlik edebilmeyi ve yaşanan kaygılarla mücadeleyi arttırmayı sağlar.
Palyatif dönemdeki hasta; fiziksel işlevselliğini kaybettiği, sevdiklerinden ve yaşamdan kopma ile karşı karşıya kaldığı ve bu durumla yüzleştiği için başlı başına mücadelesi zor ve kabul edilmesi güç bir durum içindedir. Bu nedenle hasta ve hasta yakınlarının zor süreçlerine eşlik edebilmek, yaşanan korku ve kaygıları hafifletebilmek için psikolojik destek büyük önem taşımaktadır.
Hepimiz filmin veya oyunun sonu olacağını bilerek izlemeye gideriz, ama yine de bütün filmi ya da oyunu izlemek isteriz. İstediğimiz şey sadece ana temaya ulaşmak olsaydı, film veya oyun izlemekle vakit kaybetmez, sadece filmin özetini ve sonunu birilerinden duymakla ya da okumakla yetinebilirdik. Benzer şekilde, insan yaşamının sonu ve ana teması olsa da en önemli ve aktif olan şey sürecin kendisidir: her an yaşamaya değerdir.
Palyatif bakımda psikoterapiye ihtiyaç duyulan durumlardan bazıları: